23 Mayıs 2012 Çarşamba

04:00 Sigarası


'Sevgili günlük,
Nereden başlamalıyım sence? Bu zamana kadar yazmadığımdan mı yoksa birazdan dökeceğim taşlardan mı?
Geriye kalan her şey, bir değil, bir çok şey taşıdı ömrümde ve daha buraya, sana anlatmadığım niceleri..
Daha gözlerime bakamazken kırdığım bir aynadan mı yoksa sigarayı çekişlerimden mi başlasam anlatmaya?
En iyisi küllükten başlayayım.
Neler savurdum, neler söndürdüm, neler unuttum içinde...

Ama bir sigara var ki hiç unutmam onu. Bitmesini istemediğim tek sigaram. Her dumanı, ilk nefesmiş gibi, yeni doğan bebeğin ilk yaptığı açılış gibi. Mutlu ve ağlak asılıyorum ciğerlerime.
Her çekişimde biraz daha yakınlaşıyor dudaklarım sona. Bitmeli mi ki?
Hayır Günlük! Biterse söner, savrulur, unutulur.
Unutmak bir Sezen şarkısı olmamalı ya da bir tabu! Bana koyan onca şey oldu ki hayatımda neleri unuttum..
Neleri unuttum Günlük? Hmm doğru karalamıştım değil mi? Bakarsam hatırlarım ama. Bakmıyorum. Gözümün önüne gelirse de karalıyorum. Yine unutuyorum.
Bir çok paradokstan sıyrıldım, saçmalıktan, azizliğe uğramış uykulardan.
Dur şimdi nereden geldik buralara!? Sigara! En son 'sigara' diyordum.
Bu sigaranın öyle bir tütünü var ki dillere destan. Ama içine çekebilen bir tek ben. Çok deneyen oldu ama bi zehir zerresine bile kavuşamadan burkulup gitti yarım ağızlı suretler. Onlar görmedi ama ulaşmaya çalıştılar. Görmeyince gizemi de artıyor haliyle. Şükrediyorum yani etmeye çalışıyorum. Ölüme şükrediyorum günlük. Yok oluşuma, çiçek oluşuma... Saçma ama hoşuma gidiyor.
Bağımlıyım sanırım. Öyle salıyorum ki dumanı, göz gözü görmüyor, tıpkı rüyalara dönüyor dünyam.
Bir de dünya var. Benim dünyam. Kasım'da nüfusu milyarlardan 2ye inen dünyam. Ben ve sigaram.
Susuz, sessiz ve aç.. Şikayetim doğa ana dediğimiz kahpeye oldu hep. Neyse lüzumu yok. 'Dumanı salış' a geçelim.
Hiç kimseyi görmüyor, duymuyor geçiştiriyorum tıpkı öksürüklerim gibi. Ben hep öksürürüm biliyor musun günlük? Bu öksürüklerim birer 'özür' aslında. Bir gün ciğerlerim 'yelkenler foraaa' deyip dışarı çıkacak hadi hayırlısı. Yaramı, öksürüğümü yine bir nefes daha çekerek dindiriyorum. Böyle de hastayım işte. 'Bizim bizden başka kimsemiz yok.' Derim O'na. Sigaram ne der bilemem?
Bazı zamanlar üzerime düşürüyorum külümü. Kendi yediğim boku temizleyemiyorum. Yine sigarama sığınıyorum. E ne yapayım? Öğrettin de temizlemedim mi Günlük!? Pişman oluyorum elimi altına götürmediğim için, yapmam gereken şeyleri hep azarı yedikten sonra yapıyorum. E bu da öğretmiyor köreltiyor haliyle. Çocuk döver gibi.
Külü her yere düşürüşüm de de sonuna geliyormuş hissi uyanıyor, 'bitti ki düşüyor' diyor Mantık.'

Bir daha yazar mıyım sana bilmiyorum Günlük ama emin ol iyi bir dinleyicisin.
Şimdi en mantıksız sigaramdan bir nefes alacağım müsaadenle.
Senin bir şey demene gerek yok.
O beni anlar.