9 Kasım 2012 Cuma

Ah be İstanbul



Ah be istanbul,
O kadar güzel bir kokun var ki;
İçime çektiğim dumanı bile
Yıkıyor, eziyor, söndürüyorsun oracıkta.
Bağladığın tüm aşıklar gibiyim bende,
Sitemkar, huysuz, acınacak halde.
Biraz da arabeskim.
Dedemden kalma kösteklim var cebimde,
Ama iç cebimde.
Kıymetlim o benim!
Sana karşı koyamaz o İstanbul! İzin veremem buna!


Sarhoşum İstanbul.
İstem dışı sinir uçlarım,
Nereye salınsa ellerim,
Bir tarihe, başka bir aşka çarpmakta.
Elimi tutmamakta 'Hayatım'
Ne yapsın ayyaşlığım
Ben kendimden ziyadeyim
Nereye tutunsun suretim?
Ah be istanbul,
O kadar taze ki yüreğimin kavruluşu
Ne Galata anlar ne de Sultanahmet..
Ne uçup gidebilirim bu dertten,
Ne de afaroz edilebilirim senden.
Siyah beyaz fotoğrafların o kadar güzel ki İstanbul,
Makyajsız halin gibi tıpkı,
Saf ve uykudan yeni uyanmış.
Çok aşığım İstanbul.
Beyhudeyim.


Ben sana tutunacağım İstanbul.
Sana koşacağım.
Ve hiç istemesen de sende yok olacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder