Özlüyor
insan, ama 'muhtacım' diyemiyor malesef. Gittin çünkü.
Sen
gittikten sonra 1 kaşık demliyorum çayı, pek içmiyorum. Bilirsin, kansızlık
yapıyor. Umrumda değil ya.. Neyse.
Tam
keyif almaya başlamışken elimden alıp nefeslediğin sigaralar geliyor aklıma
arada, şimdi günde 2 paket içiyorum. Birini sana ayırıyorum, belki bigün
dönerde telafi edersin yarım bırakamadıklarımı, nefeslersin yine.
Avuçlarıma
alıp saatlerce baktığım yüzünü unutmaya çalışıyorum, unutuyorumda. Ta ki sen
gittikten sonra yüzünü kuruladığın havluyu görene kadar, tüm kıvrımlarına kadar
bakıyorum her sabah. Aslında sana sarılıyorum her sabah. Velhasılı..
Unutamıyorum.
Sen
gittikten sonra yağan yağmura minnet eder oldum, sanki daha anlamlı yağacakmış
gibi, hiç durmayacakmış gibi. Biraz daha ıslatsın, biraz daha aşk yağdırsın diye
el açtığımda oldu. Ama yok. Yine durdu, yine sustu.
Masaya
bir tabak fazladan koyuyorum her akşam, hiç huyun değildir ama olurda çatkapı
gelirsin diye işte.
Ayda
bir belki alıyorum gitarı elime. Sevdiğin şarkıları çalıyor, söylüyorum. Arada
detone olduğum da oluyor. Ama olsun o kadar. Düğümlenmeyecekse boğazım ne
anlamı varki zaten? Değil mi?
Bir
başına içilmiyor bu Türk kahveside. Nasıl bir meretse muhabbet istiyor, iki
lafın belini kırmak istiyor. Beni yalnız içme diyor, gözümün içine baka baka.
Az şekerli Türk kahvesi. Belki içiyorum artık onuda. Annem çok ısrar ederse o
da.
Artık
vişne reçeli de yemiyorum mesela, bakkala gittiğimde gözüme çarpıyor, elim uzanıyor
ama ‘Yok’ diyorum. Alışmaya çalışıyorum.
Körüklüye
binip, hızlı adımlarla ortasına geçiyorum hemen. Duruyorum öylece. Kimse olmasa
bile orada duruyorum işte.
Deniz
kenarına iniyorum, ilk fotoğrafımızı çektiğimiz yere. Sonra o fotoğrafa
bakıyorum. E haliyle hüzünleniyor insan..
Daha
bi’çok şey var aslında, lakin ne zamanım yeter bunu söylemeye, ne de halin
kalır dinlemeye. Boşver diyelim.)+İyiyim, eksik olma.
06:12
20.12.12
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder