29 Ağustos 2013 Perşembe

kaybettin

eğer bi gün seni severken ölürsem,
aklında tut.
lades gibi.
aklına geldikçe işte.
bi gün olur da, olur ya 
bakamayız bigün aynı gökyüzüne..
..
bahaneler üzerine kurulu hayatlarımızda
sebep arayacaksak yaşamak için sıralayamam hiç birini.
ahmaklık ve hadsizliktir.
ölüme empati kurulamadığındandır hayatı 'hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamamız. 
ve tam tersi insan soluksuzluğu sadece suyun veya sevgilinin soluğundayken hisseder.

bak;

çay içmek de ölmektir,
uyanmadan önce kahvaltı hazırlamak,
şarkı söylemek,
ağlamak,
bir şarkıda hatırlamak,
sarılmak,
özlemek,
bakışmak,
kadeh tokuşturmak,
el ele tutuşmak,
uzun uzun susmak,
'seni seviyorum' cümlesini duymak,
güneşin batışını izlemek,
kumsala uzanıp yıldız seçmek,
bir an için orada yaşamak,
rüyada görmek,
beraber sigara içmek,
yemek yiyip,
korkudan ölene kadar film izlemek..

ölmek o kadar kolay ki aslında.
bunların hepsi birer sebep.
yanında olmadan bile her gün biraz ölüyorsam,
bana yanını değil,
bana seni ver.
nefes ver,
kokunu,
dostluğunu ver.
bana soluksuzluğumu ver. ver ki; empati kurayım.
ölümü haksız çıkarayım.
utandırayım.

verecek misin?

lades!

şimdi seve seve yaşayalım birbirimizi.
kaybettin(!)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder