1 Ekim 2010 Cuma

BİR ŞAİRİN SİLGİSİZ KALEMİNDEN İKİMİZ 2

Az satmış bir romanın
İki farklı cildiydik ikimiz.
Ben bitirmişken hikayeyi,
Sen yeni başlıyordun hayata.
Ormanın ortasında
Koca bir ağaçtık ikimiz.
Ara sıra yağan yağmura minnet ederdik.
Ta ki ormancı gelene kadar
Ta ki koparana kadar kökümüzü..
Fark etmezdi
Benim sağ yanım solmuş,
Sen yeni çiçek açmış
Belli etmeden de devrilmiştik.
Bir akarsuyun iki uç noktasıydık.
Sen dağlardan gelen buz gibi sel
Bense o suya atılan bir taş.
Zavallı bir insanın
İki farklı gözyaşıydık.
Ben mutlulukla dökülen
Bir iki damlayken
Sen insanı hüzne boğan
Üzerine faça bırakarak
Dökülen azgın bir sel.
Solmuş bir çiçektik ikimiz
Sen başını eğmiş
İmrenirken kardelene
Ben baharı bekliyordum umutla
Toprakta sensiz..
Issız bir adanın
İki farklı mahsur kalanıydık.
Sen her bakışında bana
Bir umut beklerken
Ben çok uzaklarda
Ufak bir ışık olarak kalandım.
İnce belli bir bardağın
Ortağıydık ikimiz.
Sen dolu tarafında
İştah kabartırken
Ben dudak payı oldum
İçi geçmiş aşıklara.
Bir cinayetin iki farklı tanığıydık
Sen yoldan geçen sıradan biri
Ben ise
Aşka boğulmuş bir maktul..
Bir İran halısıydık ikimiz
Sen büyük bir hazla
Başlanan ilk ilmek,
Ben sonu meçhul
Ayaklar altında..
Atılan son dikiş..
Bozuk bir duvar saatiydik
Sen akreptin kaçardın
Ya da ben öyle sanırdım.
Yelkovan olan ben ise;
"Yoruldum artık,
Günde iki defa sen göster doğruyu..!"
Sulandırılmış bir aşkın
Dibine çöken tarafıyım ben..
Benden bu kadar..

2 yorum: